KAMUCAN YALÇIN

 

 

Yetmiş dokuz. Dünya Çocuk Yılı’nda doğmuş. 

Anne adı: İstanbul 

Doğum Yeri : Anne. 

İsim Günü : Her gün. 

'Galiba' sözcüğünü sırtlanmayı öğrenince 

Günleri Daha Kolay Geçecek Galiba. 

Bir ihtimal Kahkahalarla. 

 

Geliverip

 

 

Büyüyoruz 

Değişen sırayla

Karpuz Allah

Salıncakla

Tanışıyoruz yolda 

Nispeten şanslı olanlar 

Allahtan önce karpuzla tanışanlar mesela 

Diye düşünmeye kalmadan 

Annenin en eski güneş gözlükleri 

Zihninde sonsuz bir müze kuracaklar.

 

Sonra kimi İlkokullarda Allah

kimi küçük kavimlerin başına

Bit belası salıyor. 

Yangın kovalarında içi kum dolu 

yangının baş harfleri var. 

Liderler, poğaçalar, Kantin ve kalemtraş

Okulda sana kendilerini öğretip duruyorlar

Sayın Veli ;

"Çocuğunuzun tırnakları temiz, mendili var. Lütfen pek de ilgilenmeyin. " 

Acaba okulda yangın çıksa 

Kumla söndürmeye hangi harfin

Kovasından başlarlar. 

 

- 48 Ocak 1986

Bugün sınıfta yer değişmesi oldu. 

Geceleyin Babamın arkadaşları 

Ayşe Teyze ve Tuğrul Amca geldi. 

Annem yemek yaptı. 

Yemek yiyip şarap içtiler. 

Ben Ayşe teyzeyi çok seviyorum. - 

 

[Ki Kalemtraşın ettiği, 

tam bir lunapark eteği, ahşaptan bir güneş. 

Belki n'olur. Bir festival. *

Kovaların içine açtığın müddetçe 

akan

Sirk çünkü, mesaideyken 

tek ayak üstünde durmadan

teneffüse çıkabildiğin yegane mandalina, 

Resmen erken sigara.] 

 

Bir elinde neşe diğerinde 

Tedirginlik

İkisini düşürmeden yürümeyi 

Salık veriyorlar. Buna dengede durmak,

Buna emeklemeyi bırakmak,

Cümleleri tamamlamayı bırakmak. 

 

Kuaförde saç kataloğu, annemi beklerken 

Kendi saçımı buluyorum 

Koyu kestane. 

Annemizinki siyah. 

Büyüyünce benimki de siyah olacak sanıyorum. 

Sırf öyle sandığım için oluyor. 

Büyüdükçe sırf öyle sanmak, 

Daha da çok durduk yerde olmak getirecek. 

Şimdilik bu kadarını sanabiliyorum. 

 

-22 Mart 1989

Bugün saka kuşumuz kaçtı. 

Ama eve geri girdi. 

ÇokkorktukZeyneble

ama sonra sevindik. 

Tuğrul amca geldi. 

Babamla tiyatro konuştular ve bira içtiler. 

Ben Tuğrul amcayı çok seviyorum.-

 

Ve merdivenlerden hızlı inebilen baba

Onun gibi ayaklarını fırlata fırlata. 

Çok imreniyorum merdiven enstrümanını iyi çalmaya. 

Büyüyünce kesin olur. 

Şimdilik düşmezsem, alkış var. 

 

Evimizde 

Köpeklendikçe akrabalanıyoruz ki bu,

Moralimize nefis yardımlar yapar. 

Şarkı söylüyorsun ağlamaklı dinliyor

Anlıyorsun

Gezegende insan olmayan kardeşin var. 

 

Patisindeki damarlardan

kan yerine şarkı aktığını 

Bir öğrendin mi

Fark etmektesin ki ayaklarının altında 

Kimsenin telefon numarasını aklında tutmak zorunda kalmadığın

Nefis bir halı var. 

 

 

Pedagojik , ahahahahhahademik notlar: 

*Kendi küçük çaplı eviçi-jonglör festivali her çocuğun. 

Sakız çiğnerken

Balon şişiremiyorum diye 

Kendime baktım

 " E, Ayna karşısında çalış?" deyince babam. Denedim, 

yöntem çalıştı 

kendini ağır ağır mesai başına sürükleyip. 

 

*Kendi başıma

öğretmensiz deneyince,

Islığı ters öğrenmişim ama.

İçime çekerek. 

Bu bana büyürken ufak utanç 

Büyüme işi ciddiye binince 

sonsuza kadar nefes molası vermeksizin ıslık çalabilmece

Ki, 

Şimdi üzerinde durduğum yegane halı da

Kendisini uçan halı sanıyorsa 

Galiba bu sayede. 

 

 

 CİN AYŞE 16, ÇOCUK(LUK)