12 Şubat 2011

JOAN VOLLMER ADAMS BURROUGHS'TAN İKİ EL MEKTUP



























JOAN VOLLMER ADAMS BURROUGHS (1924-1951)
1924’te New York, Loudonville’de doğdu, 1951’de Mexico City’de öldü. Beat Kuşağı’nın ilk dönemlerdeki en gözde kadın üyelerinden biriydi. Barnard Koleji’nde öğrenciyken Edie Parker’la(ki sonra Jack Kerauc’la evlendi) oda arkadaşlığı yaptı. 1940’lar boyunca bu apartman dairesi Beat’larin buluşma, toplanma yeri oldu. Vollmer tüm gece süren sohbetlerde ve tartışma maratonlarında hep odak noktasıydı. 1946’da William Burroughs’la başlayan ilişkisi daha sonra evlilikle sonuçlandı. Seneler sonra bir gün sarkoş kafayla Willam Telcilik oynamaya çalışırlarken William Burroughs Vollmer’i kafasından vurarak kaza sonucu öldürdü




Joan Vollmer Burroughs’tan iki el mektup
Joan Burroughs tarafından yazılan iki mektup aşağıdadır – bir tanesi Edie Parker Kerouac’a; ve Joan’ın ölümünden iki yıl öncesinin tarihini taşıyan bir diğeri de Allen Ginsberg’e. Joan’un Edie’ye yazdığı 1945 tarihli mektup, sahte reçeteler yüzünden Bill’in tutuklanmasından, Joan’ın amfetamin psikozu yüzünden hastaneye yatırılmasından, ki Carolyn Cassady’e göre kayıtlara geçen bu tipteki ilk vakadır, ve akabinde Texas’a taşınmalarından sonra Joan’ın hayatında meydana gelen değişimleri gösteriyor.


“Çılgın bir yıl geçirdim, her ne kadar şimdi belki bir dinlenme noktasına gelmiş olsam da Huncke hep buralardaydı ve park halindeki arabalardan eşya çalarak para yaptı. Bir süre sonra yatılı okul çocukları gibi çaresizlikten deliye dönmüş karakterlere bürünmeye başladık, bu yüzden hemen akabinde harika bir bloknot tuttum. Kahrolası yerdeki her şey çok sıcaktı, elbette binanın önünde duran bir çift arabanın da olduğu gibi. Kaçınılmaz olarak insanlar hapse girmeyi sürdürüyordu, ta ki en sonunda, bunun yüzünden ve görmezden gelip durduğumuz bitmek tükenmek bilmeyen birikmiş kiralar yüzünden o kadar çok benzerdin alıyordum ki raydan çıkmıştım ve sonunda, Whitey’in davasından kısa süre önce Bellevue’nün kafadan çatlaklar koğuşuna yerleştim. Herneyse, birkaç gündür tamamen temizim ama o gerizakalı doktorları hepten deli olmadığıma inandırmak tam bir haftamı aldı. Yine de her şeyin zamanlaması iyiydi, çünkü nihayet Bill ben çıkmadan az önce şehre döndü.
Henüz evli olmamamıza rağmen -Bill boşandı, ama ben henüz boşanmadım-
Bayan W.S.Burroughs diyelim. New Waverly, Texas.”
Mexico City, 1949




Sevgili Allen,
Hastaneye kaldırıldığını duyduğuma hiç şaşırmadım, üç yıldır iddia ettiğim gibi (bugün Bellevue’den çıkışımın üçüncü yıldönümü) tepesini bir kere üfürtmeyen hiç kimse lanet iyi biri olamaz. Bir zamanlar, ışığı hiç görmeyeceksin diye korkmuştum ama seni Atlantik Plajı’nda gördüğümde, senin için yeniden umutlandım, Blake’in –solucanını* aylardır paylaştığım- hasta burnundan bahsetmek için yazdığın bir mektupta Bill’i sorduğunda daha da umutlandım ve en sonunda fazlasıyla tatmin oldum. Buna tepe-üfürtme dediğimde, neyi kastettiğimi anladığına eminim. Hayaller, hiper-gerçekler ya da şerbetli-terimlerden bahsediyor olma ihtimalim yok. Ya sen şimdi ne bildiğimi biliyorsun (ve ne olduğunu sakın bana sorma) ya da senin hakkında yanılıyorum ve yanlış bir yerlerdeyim -bu durumda sen sadece beş para etmez bir nevrotiksin ben de kaçığın tekiyim. Yine de, birçok açıdan iyi bir şans bu, o yüzden büsbütün çekip gitmesine izin verme. Ya senin görünmez solucanın nasıl… Üç haftadır çektiğim ıstırabı tarif etmeye yeltenmeyeceğim, ama tiroit tabletleri, Reich ve inancım sayesinde durumun üstesinden gelebildim. Zavallı Herbert’in nasıl başa çıktığını merak ediyorum.


Senin,
Joan


* Yazar burada, William Blake’in Hasta Gül şiirinde, “görünmez solucan” olarak yer alan solucana gönderme yapmıştır. Bu şiirde solucanın aşkı, cinselliği, ölümü ya da varoluşun karanlık tarafını, yani kişinin içindeki “öteki” benliği simgelediği düşünülür.
Çeviren: Yeliz Yorulmaz
cin ayşe 4, “beat kuşağı kadınları” dosyasından