24 Aralık 2021

DİDEM GÜLÇİN ERDEM. farklı kaydet


                                               

 

dünyaya alışmaya buradan başlanır diyorlar

üçüncü dünya olması işimizi zorlaştırıyor

kapıyı sert kapatıp rahatlıyoruz

bunu ancak böyle bir dünyada yapabilirsiniz

gurbet de üçüncü dünya ülkeleri içindir

kapıyı arkadan kapatmak ve susmak en çok da

o kadar alınganım ki ağlarken yukarı bakıyorum

kiremitlerim üstünüze uçuyor benim

saçlarım düzgün uyanmıyorum 

hiçbir şey değişmiyor, ben kendimden biliyorum

biz zaten hep kendimizden biliyoruz

her şey o bilgiyi genellemekle başlamadı mı

 

başlangıçta silahlar nereye doğruysa hala orada patlıyor

dil yaparken bunu biliyordunuz

güçlü olmak için zayıf dediniz

saklamak için fotoğraf falan

sahip olmadan önce daha az korkuyordunuz

karşı duvar yine vardı, dahası su alıyordu

doğruyla doğru değil uçlarından birleşti

gitmekle kalmak arasında bir delik açıldı

delikler dikine açılınca ben bile giriyorum

bunu görüp gitmekten vazgeçenler biliyorum

onlarla sabaha dek üretim araçlarından konuşuyoruz

hiçbir şey olmamış gibi uyanıyoruz sabahları

kimse o zaman sobada ekmek ısıtmıyor

külün bir tadı var çünkü gidemeyenler biliyor

 

içimde bir at öldü, hayvan gibi kokuyor

dosyalanmayan bir şey bu, kimse anlamıyor

baştan sayıyoruz hepi topu iki kişiyiz

hangi baştan saysak da iki kişiyiz

boyayı inceltip kalamayacağımı söylemeye geliyorum

yengelerin gücüne gittiğimi biliyorum

burada seni anmayı doğru bulmuyorum

savaştan çekilmek diyebilirsin yaptığıma

boyam dökülüyor benim, çok su alıyorum

Aydın garına hiç gitmedim ama biliyorum

gitmeden bildiğim başka yerler de var

yaban ormanında büyüyen biri için fazla toplumsalım

düz yürüyelim ama biz dik kazalım, olur mu

bin yıl yapalım bunu, hü çekelim

ilkel bir silahtır birinin elini tutmak, biz de yapalım

yetinmeyip ısıtalım, ısınmak ideolojiler üstüdür

 

sizin de desteğinizle bu kış zor geçti

davud çileli bir çocukluk geçirdi ve biz üzerinde durmadık

otobüs koridorunda uyutulmuş bile olabilir

bir şehirden diğerine gitmeyi öğrendi davud

kızım bak buraya, bu boşluk bir şey diyor

otuz yıl savaşları gibi uzun, gibi savaş bir sözcük gitmek

kimse giderken dans etmeyi düşünmüyor

her çağda, victoria ve barok’ta 

kızım bak buraya bu boşluk su alıyor

fazla uzuyor bu boşluk, tırnakta morarma yapıyor

küçük ekran izlenmiyor bu boşluk, can sıkıyor

can sıkıntısı iyi nişancıdır ama yanımıza alamayız

bu bir kavimler göçü değil çünkü büyütmeyelim

 

son halimiz ektedir, bakın, gitmedik

kaldıkça alıştık suyun su olduğuna

aile özel baskısı yok sattı, karanlık yıllardı

kaşıya kaşıya kendimize alıştık, tırnaklarımızla alıştık

birinin haberi çıkmıştı dokuzuncu sayfada, gençtim

onun beni sevmemesine alıştık, birlikte yaptık bunu

kırk kemiğimiz birden kırıldı, her şey olmaya hazırdık

az şey mi her şey olmaklar, nasıl gidelim

sana başlamaktan daha çok değil

 

 

 CİN AYŞE 16, ÇOCUK(LUK)

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok: