13 Aralık 2022

YAPRAK DAMLA YILDIRIM. hayatta kalma kılavuzu


 

 

þ  SU

biz geçtiği yere nem düşüren 

salyangoz adımları 

her yerde seni arıyorduk tefnut

 

taşlar sektiriyorduk tenimizin zarında 

itiraz ediyorduk yekvücut

sualtı infaz kurumlarına

 

kendini ikiye bölmeyen

denizkızları

reddediyorlardı bacaklarını ayırmayı 

bize evrimi anlatıyorlardı tefnut

‘görüldü’ mühürlü mektuplarda

 

siyasi suçluydu denizkızları

bir an evvel bırakılmaları lazımdı

 

canımız fena sıkıldı tefnut

karnımızdaki nehir

bu yıl da taşıp inceltti yerkabuğunu 

 

denizkızları şahittir:

genişleyip çatırdattık

şeklini almadığımız kapları

eksilmedik cesedimiz buz kestiğinde bile

dağılmadık

 

biz kaynamadan ısındıkça 

azaldı gövdemizin yüzey gerilimi

belirlendi hudut

 

biz bardaktan taşmayan damlalar tefnut

biz birbirine sıkı sıkı tutunan

kadınlar 

 

 

 

þ  ISI

bize kapılar gerek tapati bize tenler içeriler

 

peşimizde soğuk duman kar tozları

onlar bilmese de tapati

feminist bir devrimdi ateşin bulunması

 

çünkü kaçmamız lazımdı

ısınacak evler kurmamız 

kutuplarda kalmalıydı

kırmızı yosunları örten

karpuz kar 

 

kendimizi savunmamız lazımdı

 

bu yüzden güzelce sallıyoruz bulutları günberi vaktinde

dökülmedik toz kalmasın diye dibinde köşesinde 

 

çamurlu izlere basa basa 

yürümeyi öğreniyoruz 

 

tenimiz kuru buz tapati

yakıyor dilini değdireni

 

 

 

þ  BESİN

bizi görmek istiyorlarsa demeter

biz pazarlarda tezgah altlarında

doğum sonrası kordon başında 

kara haber kapılarında

topluyoruz yaşamlarımızı

 

acı çekmesinler diye evlatlarımızı 

biz öldürüyoruz açlıktan önce

katili biz biliyor herkes nedense

 

bizi bulmak istiyorlarsa demeter

biz nemli yapışkan köşelerde

tarlalarda mülteci mahallelerinde 

bodrum katı dairelerde

başkaları doysun diye

çalış allah çalışıyoruz

 

çalış allah çalışsınlar diye

yarım yamalak büyütüyoruz

öldürülmemiş evlatlarımızı

 

bizi yutmak istiyorlarsa demeter

biz hapishanelerde fabrikalarda evlerde

eylemlerde sokaklarda açlık grevlerinde 

ısındıkça ısınıyoruz

 

 

 

þ  BARINMA

bir bizi sığdıramıyorlar vesta

çok boyutlu düzenlerine

etimiz azalsın istiyorlar

belimiz daralsın sesimiz kısılsın 

 

biz biraz da bu yüzden

etli bir direniş olsun diye

kesmiyoruz hamur işini

sahipleniyoruz doldurduğumuz hacmi

 

borçlu değilken hiçbir gezegen 

aynı hızda dönmeyi birbirine 

biz içinde 

kadınlığın ağırlığını taşıyanlar

yepyeni kütle çekim kanunları buluyoruz kendimize

 

biz her yerin üçüncü dünyası

biz günü tekrarlara bölen

zamanı emeğiyle ölçen

gülerken ağzını örten

kabukaltı insanları 

 

hacim diyorlar vesta eşittir taban alanı çarpı yükseklik 

biz yeraltında

tabansız yükseksiz gezinenler

kıkırdıyoruz bunu her duyduğumuzda

 

dünyaya gelmek eski bir şaka aramızda 

sığınmak için değil vesta var olmak için

ihtiyacımız var boşluklara

 

 

 

þ  HAVA

bize canavar diyorlar ninlil

bizi isimsiz koyuyorlar

dileklerimizi söküyorlar ağaçlardan

ağaçları gömüyorlar

 

ayak izlerimizi ölçüyor nefes tüccarları 

 

bize nefes bırakmıyorlar ninlil

üflenecek rüzgar düşecek yaprak

bize kalp masajları yine

bize sayılı kan dolaşımları

 

tersyüz ediyorlar bitkileri ninlil

saçılıp dökülüyor betonlara

hücre duvarı çiçek tablası klorofil

 

bilmiyorlar biz mezeköyde zeytinliklerde 

kızılcaköyde sefaköyde incir bahçelerinde su diplerinde

biz savrulup saçıldığımız her yerde 

 

biz nefesten kesileceksek bile

koyacağız adımızı ninlil

 

yaşayacağız 


Cin Ayşe 18, ihtiyaç listesi, güz 2022

Hiç yorum yok: