AHSEN KÜÇÜKİKİZ
I
nesneler gıdıklamaya kaşınmaya başlıyor
masanın üzerindeki bardağın kaşıntısını dizimin arkasında hissediyorum
bardağı altından dikdörtgen bir masa yükseltiyor
masanın köşesi ile kaşıyorum dizimi
bardak oda masa
üst üste olan her şey teğette bir nevi
üst üste binmiyor ezmiyor kendisini bir diğerine bıraktığında
düşmekten kurtarıyor biri diğerini
tutmak ve bırakmak
20'li yaşlarım bunlarla geçiyor
dağlar ovalar uçurumlar
ayağımın altında dünya uzanıyor
bir nefeste şişirip kapatıyor ağzını
şişirilmiş bir balonda tek başımayım
o altımda değil ben üstündeyim ve aşağıda bir şey bizi tutuyor
çekiyor
yuttukları var
henüz yutulmadık ama aşağıda bir şey
onu sevmeli miydim?
zamanla oldu çünkü espasta güç var
bizi çeken kuvvet
biz birbirimizi itip çekerken hepimizi çeken ana güç
yürümeye devam ediyorum
saat 11 yönünde kökleri topraktan öyle bir çıkıyormuş ki meğer
bakmamışım görmemişim
sanki dünyanın çekirdeğinden bir şeyin doğum anında dışarı taşışı
ya da kökleriyle yarılmış yeşillenmiş patatesler
dünyanın her katında katına attığı ilk tohum
taşınırken yeni evine soktuğun ilk eşya
hiçbir şeyi kontrol etmek zorunda kalmıyorum böylece
her şey kendiliğinden duruyormuş taklidi yapmakta
gökdelenler ve parklar ve arabalar ve yayalar ve su birikintileri
hepsi ayakta duruyormuş gibi kalkmış rafa uzanmakta gibi eğilmiş
hepsinin ulaşmak istediği tek bir bardak
susadıklarından
su birikintilerinin de su istiyor oluşu şiiri oldukça iyi açıklıyor
hepimiz su istiyorduk
herkes ve her şey su istiyor ve suyumuz az
hayır herkese yetecek kadar suyumuz var hepimize
fark edeceğimiz şey şu olabilir arkadaşlar
belki de en çok suyun suya ihtiyacı vardır
ben hep bunu düşünüyorum
CİN AYŞE 22, GÜZ sayısı, KAYGI dosyası
(şiirin düzeltilmiş halidir)